Gündem

Struma, ilk kez devlet düzeyinde bir törenle anıldı

Tarih Haber / 26.02.2015

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Romanya’nın Yaş şehrinde Nazilerce yapılan katliam sonrası 12 Aralık 1941’de Köstence limanından Filistin’e yola çıkan Struma gemisinin, 72 gün sonra 24 Şubat 1942’de Şile’de batırılması dolayısıyla yapılan törende hayatını kaybeden 103’ü çocuk 768 Musevi anıldı.

Sarayburnu’ndaki anma törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Hahambaşı İshak Haleva, İstanbul Valisi Vasip Şahin, bu olayı konu alan Serenad adlı kitabın yazarı sanatçı Zülfü Livaneli, Türk Musevi Cemaati Başkanvekili Moris Levi ve Yahudi cemaatinden çok sayıda kişi katıldı. Saygı duruşuyla başlayan tören, Musevi din adamlarının dualarıyla devam etti.

Çelik: ”O ölen insanlar Türkler ve Museviler arasındaki tarihi ilişkinin en dramatik sayfası”

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Struma adlı geminin Karadeniz’de Sovyet denizaltısı tarafından batırılmasının 73. yıldönümünde, bu yaşanan acının unutulmadığından emin olmaya çalıştıklarını söyledi. Çelik, ”Hepimizin acısı, herkese taziyelerimizi sunuyoruz. Neticede karmaşık bir süreç, trajik olayların neticesinde Karadeniz’de bu gemi kendi kaderine gitti. Bu çok büyük bir acı. Bu anmayı yaparak acının unutulmamasını temin etmeye çalışıyoruz. Gene de üstü örtülmeye çalışılır. Bu tarihimizin bir parçası bir daha asla tekerrür etmemesi için her sene bu törenleri yapacağız. Buradaki hatalar ihmaller hiçbir zaman unutulamamalı. Yarın aynı şeyler bazı Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanların başına gelmesin diye. O ölen insanlar Türkler ve Museviler arasındaki tarihi ilişkinin en dramatik sayfası” dedi.

Levi: ”Struma deyince benim hatırladığım koca koca büyüklerimizin hıçkıra hıçkıra ağlamalarıdır”

Türk Musevi Cemaati Başkanvekili Moris Levi ise, yaptığı konuşmada, yaşanan faciayı üzüntüyle anarken, Yahudi düşmanlığına da vurgu yaptı. Levi, ”O kurbanları hatırlayan kimse yaşamıyor. Struma’dan bir gemi gibi bahsediyoruz, 768 kişi de sanki rakam. Ama Struma insanlarla doluydu, çaresiz, yalnız ama ümitle yaşamak isteyen insanlarla doluydu. Hayvan taşımak için kullanılan 46 metrelik hurda geminin adı ile insanları anıyoruz. Struma deyince benim hatırladığım koca koca büyüklerimizin hıçkıra hıçkıra ağlamalarıdır. Geceyarıları yetkililerin göz yummasıyla kayıklarıyla evlerinden topladıkları yiyecekleri Kızılay ile birlikte Struma’ya taşıyan o insanlar gemidekilerin çaresizliğine şahit oldular. Struma bırakılmıştı; yalnız, sahipsiz, önemsiz, çaresiz, herkesin kurtulmak istediği bir dertti; ortadan kalkması dilenen hiç yaşanmamış olması tercih edilen bir musibetti. Ne yazık ki yalnız Türkiye değil İngiltere, Rusya, Romanya ve bütün Avrupa devletlerinin hiç olmasını dilemedikleri bir gemiydi.”

Anma sonunda Bakan Çelik ve Hahambaşı Haleva, hayatını kaybedenler için denize çelenk bıraktı.

Yeni Haberler