Haberler

Dünyanın ilk tıp fakültesi Kayseri’de

Tarih Haber / 10.06.2015

Dünyanın ilk tıp fakültesi olarak anılan Gevher Nesibe Darüşşifası ve Tıp Medresesi, Kayseri’nin Yenice mahallesinde bulunuyor. İnşaatı, taçkapısındaki kitabeye göre 1205 yılında başlanan hastane, Anadolu Selçuklu Hükümdarı 1. Gıyaseddin Keyhusrev’in kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan için yapılmış. Sultan, aşık olduğu kumandanla Keyhusver yüzünden kavuşamaması ve kumandanın bir savaşta şehit düşmesi üzerine üzüntüsünden verem olur. Pişman olan ve kız kardeşinin son arzusunu yerine getirmek isteyen hükümdar; Sultan’ın, onun gibi çaresiz hastaları iyileştirebilecek doktorların yetişeceği bir medrese istemesi üzerine önce Gıyassiye denilecek medreseyi, sonrasında da Şifaiyye adıyla anılacak hastahaneyi yaptırır. Bu hikaye de Anadolu’ya, İslami döneme ait en eski hastaneyi kazandırmış olur.

Tıp öğrenimine oldukça önem veren bir dönemin ürünü olan kurum, Gıyassiye’de teorik ve Şifaiyye’de pratik olarak yapılırdı. Başhekim ve başhekim yardımcılığının yanında, dahiliyeciler, cerrahlar ve eczacıların da çalıştığı bilinmekle birlikte binaların alttan ısıtmalı olduğu düşünülmekte. Eğitim; Ebu Bekir er-Razi ve İbn Sina’nın eserleriyle birlikte Hipokrat ve Galen olmak üzere eski Yunan ve Roma kaynakları üzerinden götürülürken, tıp yanında din ilimleri, felsefe ve dil derslerinin de olduğu görülüyor. Burada çalışan hekim ve müderrisler arasında çok yönlü bir alim ve filozof olan Abdüllatif el-Bağdadi, Mevlana’nın yakın dostu ve özel hekimi Ekmeleddin en-Nahcuvani, Kayseri müftüsü İnayetullah ve çeşitli tıp kitaplarını başarıyla şerh eden göz hekimi Kutbüddin-i Şirazi gibi şahsiyetler yer alıyor.

Kurumun vakfiyesine baktığımız zaman ise müderrislere 20 akçe, öğrencilere 8 akçe ve katibe 2 akçe verilirken, ileri sınıflarda okuyan ve “danişmend” denilen diğer öğrencilere de farklı bir ödeme yapıldığı görülüyor. 1548’te yıllık gelirinin 43.643 akçe tuttuğu hastaneye, kayıtlara göre üç köyün malikanesiyle iki mezra, bir hamam ve iki arsa vakfedilmiş. Dışarıdan gelen hastalar için muayene odası işlevi de gören büyük eyvanlarda yazın derslerin yapıldığı ve revaklara açılan küçük odalarda öğrencilerin kaldığı gibi tahminler de yapılan kazılardaki buluntulara dayanıyor.

Mimar Ömer Beşe, külliyenin ilk onarımını 1699’da üstlenmiştir. 750. yılı dolayısıyla, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Anıtları Koruma ve İhya Derneği ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti’nin yardımlarıyla büyük tamiri 1955’te gerçekleşmiş, Tıp Tarihi Müzesi olarak hizmete sunulması da 1980’de Erciyes Üniversitesi ve çeşitli mahalli kuruluşların katkılarıyla gerçekleşmiştir.

Yeni Haberler