Eskimeyen Kitaplar, Kitap Dünyası

Fethu’r-Rabbani

Hakan Arslanbenzer / 18.09.2015

Geylani’nin tasavvufu soyut ve edebi bir tasavvuf değildir. Dahası bireysel ve kitabi de değildir. Toplumsal ve davranışsaldır. Somut ve fiilidir. Bu özellikleriyle Geylani’yi halka, yani kendileri bizzat sufi olmayan toplum katmanlarına gerçek anlamda açılmış ilk büyük şeyh saymakta pek bir sakınca yok gibi görünüyor. Bin yıldır aralıksız okunma konusunda tek rakibi İmam Gazali’dir. İkisinin ortak özellikleri yani sadeleştirme, halka açma, yaygınlaştırma bunu sağlamıştır diyebiliriz. İkisi de karizmatiktirler. Ne var ki, her şeye rağmen kalem ehlinden olan Gazali’ye karşı, Geylani söz ehlidir. Konuşma ve sohbet ehli. Bu sayede bugün belki de en fazla yaşayan mutasavvıf, Abdülkadir Geylani’dir. Geylani’nin sohbetlerini okuduğumuzda, bunların İslam’ı, yani Şeriat ve Tasavvufu düşünülmüş değil fakat yaşanılmış şeyler olarak sunan sözler olduğunu görürüz. Arada zekice, samimi, zevkli ve incelikli birçok cümlesi varsa da, esas olarak sade ve çoğunluğun anlayabileceği kadar somut bir anlatışı vardır Geylani’nin. Benzetmeleri, Kuran ve Hadis alıntıları, tekrar ve geçişleri, bağlamı örgüleyişi vs. gibi özellikleri göz önüne alındığında Abdülkadir Geylani’ye niye “Gavs-ı Azam” denildiğini anlamak mümkün olacaktır. Saygınlığını borçlu olduğu şey, açıklığıdır. Sözünün kastıyla üslubu arasında dolambaçlar, belirsizlikler yoktur. Buna rağmen hiç takılmaz ve tekrara da düşmez. Adeta güçlü bir su gibi akan bir söz. Bizde deneme yerine sohbetin niye bu kadar güçlü ve geçerli olduğunu anlamanın bir yolu herhalde Abdülkadir Geylani’nin mektup ve sohbetlerini, bunlar arasında da bilhassa Fethu’r Rabbani’de toplanan sohbetlerini okumak gerekir. Deneme, hitap edenle edilen arasındaki anlayış eksikliğinin ürünü bir yazı türüdür ve sohbetin yani muhabbetin olmadığı yerde işlev görür. Sohbet ise az çok ortak bir ruhu, bir gaye veya duygu etrafında birleşmeyi gerektirir. Fethu’r-Rabbani, bu yanıyla, tasavvuf düşüncesinin bir klasiği olduğu kadar sohbet edebiyatının da şaheserlerinden biridir ve kağıt üstünde de olsa yaşayan sözdür ve okuyucusu yahut dinleyicisi üzerindeki hakimiyetini korumaktadır.

Yeni Haberler