Gündem

Ahmed Midhat Efendi külliyatı ilk kez yayımlanacak

Tarih Haber / 11.08.2014

Bugün adı neredeyse unutulmakla karşı karşıya kalan Osmanlı aydını Ahmed Midhat Efendi’nin bütün eserleri Dergah Yayınları’nca hazırlanan külliyatta bir araya geliyor.

Gazeteci, hikaye ve roman yazarı, felsefeci gibi sıfatlarla andığımız Ahmed Midhat, Rus işgali yüzünden Kafkasya’yı terk etmek zorunda kalan bir anne ile Anadolu’dan göç edip İstanbul’a yerleşen bir babanın oğlu olarak orta halli bir ailede dünyaya geldi. Babasının vefat etmesi üzerine ağabeyinin memurluk yapmakta olduğu Vidin’e gitti. İlk memuriyet vazifesi, hayatında önemli bir yer teşkil edecek olan Midhat Paşa ile tanıştığı Rusçuk’ta başladı. Kendisine adını da veren Midhat Paşa’nın teşvikiyle Fransızca öğrenen, ilk yazılarını 24 yaşında Tuna gazetesi için yazan Ahmed Midhat, Midhat Paşa’nın Bağdat’a tayin olması üzerine onun himayesinde ağabeyiyle birlikte Bağdat’a gitti. Burada aralarında ressam Osman Hamdi Bey’in de olduğu bir entelektüel çevrede birçok farklı fikir akımıyla tanışan Ahmed Midhad, Zevra gazetesinin müdürlüğünü yaparken bir yandan da ilk kitaplarını yazmaya başladı.

Malta’da sürgün yılları

Ağabeyinin vefatı üzerine İstanbul’a dönmesinden sonra Ahmed Midhat’ın yazı faaliyetlerine hız verdiğini görüyoruz. Kendi kurduğu bir matbaada eserlerini neşreden ve aynı zamanda dağıtıcılık görevini de üstlenen Ahmed Midhat, bu işleri yaparken ailesinden başka herhangi birinden yardım almadı. Kitap neşrinin yanı sıra dergi çıkarmaya da devam eden Ahmed Midhat, bir dönem İslam aleyhtarlığı ile suçlandı ve muhtemelen bunun bir sonucu olarak Malta’ya sürgüne gönderildi. Sürgün yılları boyunca çocuklar için bir medrese açan, ders kitapları ve roman yazmaya devam eden Ahmed Midhat, V. Murad’ın tahta geçmesi üzerine affedilip İstanbul’a dönebildi.

Ahmed Midhat’ın en önemli işleri arasında yer alan, Osmanlı’nın en uzun soluklu ve etkili yayınları arasında yer alan Tercüman-ı Hakikat gazetesinin çıkarılması da bu döneme rastlar. Gazeteciliğe devam ederken diğer türden eserler de veren Ahmed Midhat, vefatına kadar çeşitli devlet görevlerinde bulundu ve genel tarih, dinler tarihi, felsefe tarihi, eğitim tarihi gibi dersler okuttu.

Rejim değişikliğini savunmadı

Çağdaşları arasında yaygın olan rejim değişikliği düşüncesini savunmayan Ahmed Midhat, eğitim ve kültürün belirli bir seviyeye ulaşmamış olduğu milletlerde rejim değişikliği düşüncesinin gündeme gelmesini tehlikeli buluyordu. Ahmed Midhat Efendi, eserlerinin çoğunda ahlak ve geleneklerine bağlı Doğulu karakterler ile geleneksel yaşam şekline mesafeli, Batı’nın entelektüel yanından ziyade farklı hayat tarzını benimsemiş karakterler arasındaki çatışmayı işledi. Bu karakterler üzerinden Doğu ile Batı kavramlarına eleştirel olarak yaklaşmaya ve bir sentez ortaya çıkarmaya gayret gösterdi. Hilmi Ziya Ülken, Ahmed Midhat Efendi’nin eserleriyle birlikte Türk düşüncesinde ilk defa Batı’nın felsefe problemleri üzerine düşünülmeye başladığını savunur. Filozofların dinsiz kimseler olduğu görüşünü reddeden Ahmed Midhat, dindar filozoflar da olabileceğini öne sürerken “hakikati aramanın bir aracı” olarak felsefenin kendisiyle aynı amacı paylaşan dine kıyasla toplum üzerinde daha derin tesire sahip olduğunu ifade eder. Sosyal ve siyasal hürriyet konusundaki görüşlerinde de mutlakiyet düşüncesini benimsemekten kaçınan Ahmed Midhat, mutlak bir hürriyete yalnızca Allah’ın sahip olabileceğini düşünür. Ahmed Midhat’ın görüşlerinde belirgin olan bir başka sav ise dinî müsamaha ve İslam’dan başka dinleri benimsemiş olanların ibadet özgürlüğü konusunda İslam usul ve uygulamalarının Batı’da olduğundan daha üstün olduğudur.

Daha önce de Ahmed Midhat’ın eserlerini yayımlayan Dergah Yayınları, kendisine ait bir külliyat çıkararak düşünce ve yazın tarihimizde önemli bir işe imza atmış olacak.

Yeni Haberler